Açıklama
Osmanlı, Batı’nın klasik gelişiminden çok farklı bir mecrada seyretmiş. Burjuvazi, Proletarya, Liberalizm, Marksizm yok. Sosyal sınıflar olmayınca, onların gelişim aşamaları yaşanmayınca, düşünce dünyası da güdük kalıyor.
Liberalizm ve Marksizm yok ama onun yerine sittin senedir sürüp giden Laik-Şeriat ittirip kaktırması var. Laiklerin kışla, Şeriatçılıkla suçlananların camii efradından olduğu analizi dünyada pek sık rastlanılmayan bir tablo.
Bir tarafta kendini solda gören, gelir seviyesi ortanın üzerinde, iyi eğitim almış, kendini laik diye tanımlayan bir grup var. Öte tarafta ise gelir seviyesi daha düşük, kırsal kökenli, kendini İslamcı veya sağcı olarak tanımlayan bir grup var. Bu iki grup anlaşmazlık yaşıyor. Bu nedir? Düpedüz bir sınıf çatışması. Silahlar da laiklik ve şeriat. Ne var ki, çatışmanın tarafları kendini yanlış tanımlıyor.
Bizde burjuvazinin yerini tutmaya çalışanlar kendilerini garip bir şekilde solcu diye tanımlarken, emeğiyle yarım yamalak geçinmeye savaşan ve emekten yana olması gerekenler de İslamcı ya da muhafazakâr. Aslına bakarsanız yoksullar ile tuzu kurular karşı karşıya. Tuzu kurular ve onların müttefiki olan Ankara’nın egemenleri, AK Parti vasıtasıyla merkeze taşınan yoksulları gördükçe feryat ediyorlar: İrtica geliyor. Aslında irtica gelmiyor, egemenlik gidiyor galiba.
Bunun derli toplu, nitelikli ve anlamlı olmasının sorumluluğu ise Ak Parti’nin sırtında. AK Parti, bu yeni dönemin ve dönemecin en önemli aktörü. Varoşu merkeze, merkezi yeryüzüne taşıma iddiasıyla ortaya çıkan bir iktidarın yalpalaması, niteliği ıskalayan partizanlık yapması, yolsuzluğa bulaşması bu tarihsel dönüşümü bıçaklamak anlamına gelir.
Sabiti olmayan bir değişim yaşıyoruz. Ak Parti de hem değiştiriyor, hem değişiyor. Dünyaya kulak verirse dünyalaşıyoruz, yerele saplanırsa tökezliyoruz. Doğruları var Eğrileri var
Bu kitap, Türkiye’de yaşanan derin değişimi ve bu değişimin en önemli aktörlerinden olan Ak Parti’nin macerasına projektör tutmayı amaçlıyor. Çünkü ışık tutulmayan yer yeterince aydınlanamıyor. Elimizden geldiğince her yanı aydınlatalım ki karanlık güçler karanlıktan yararlanmasın…